Ana Sayfa Gündem, Yaşam 7 Mart 2023

“Kooperatif ile hayatı değişen emekçi kadınlar…”

Değerli okurlarımız, gazetemizin bu sayısında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında özel bir emekçi kadının hayat hikâyesini sizlere sunuyoruz…
Önceki dönem Urla Belediye Başkanı ve Urla Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Sibel Uyar’ın, kooperatifçilik konusunda gerçekleştirdiği bir sunumda dinlemiştim bu hayat hikâyesini. Ve birçok kadına yol göstereceğine inandığımız bu hayat hikâyesi, ilçemiz Balıklıova Mahallesi’nde yaşamını devam ettiren değerli emekçi kadınlarımızdan Gül Yıldırım’a ait. Öncelikle bu görüşmeyi sağlayan Sibel Uyar’a ve bu isteğimizi geri çevirmeyen Sayın Gül Yıldırım’a çok teşekkür ederiz.
Gül Yıldırım; hayatının tamamını Balıklıova’da yaşlı annesi ve babasıyla birlikte geçiren, kooperatif ile tanışana kadar evden çıkmadığını ifade eden emekçi bir kadın. Dönemin Belediye Başkanı Sibel Uyar’ın dokunuşuyla hayatı tamamıyla değişen Gül Yıldırım’ın hayat hikâyesini, tamamen kendi cümleleriyle sizlere sunuyoruz. İyi okumalar…
“Doğduğumdan beri yaşlı bir annem var. Epilepsi ve koah hastası. Nitekim ilerleyen zamanlarda babam da çok yaşlandı. Ben çok uzun bir süre eve kapanmak zorunda kaldım. Şuanda Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar romanını okuyorum. Orada bir paragraf çok dikkatimi çekti, çünkü beni çok iyi özetliyor. Romanda, ‘10 yıldır bu evin içindeyim. Duvara baktım duvar bomboş. Hiç kimse de beni uyarmadı. Ama her şey bitti artık. Duvara kötü bir resim asacağım diye hiç asmadım. Kötü yaşayacağım diye hiç yaşamadım. Hiç kimse de beni uyarmadı’ diyor. Hayatımı o kadar güzel özetledi ki o ufacık paragraf, anlatamam. Ama beni biri uyardı, Sibel Hanım. Sibel Hanım burayı (Balıklıova Semt Merkezi) tamir ettirme kararı almış. Burayı ne yapayım derken kadınlara vermeye karar vermiş. Ben zaten annemi babamı bırakamıyorum. Kardeşlerim de evlendi ve burada değiller, bütün sorumluluk bana aitti. Sonra bir gün bize geldi ve bana yapacaksın dedi. Akrabam olmayan, beni tanımayan bir insan geldi ve bunu söyledi. Yapamam, çıkamam evden, kime bırakacağım annemi babamı dedim. ‘Hayır, gerekirse onları da götüreceksin. Ben siz kadınlara yaptım burayı, al bu anahtarı yarın kasadan sorumlusun’ dedi. İlkokul mezunuyum, kasa bilgim yoktu benim. O gün anahtarı teslim etti ve gitti. Akşam gittim, kasanın fotoğrafını çektim. Eve gittim internetten kasayı nasıl kullanabileceğimi araştırdım, nasıl fiş keserim vs. diye ders çalıştım bütün gece. Ve ben ertesi gün annemi ve babamı da alarak geldim, çalıştım. Ben ilkokul mezunuydum, şuanda açık öğretimden eğitimime devam ediyorum. Kasayı da öğrendim, arkadaşlarım da öğrendi. Ve şuanda hepimiz sırayla kasaya bakıyoruz. Bir el bana dokundu ve ben kabuğumu kırdım. Sen gelmeden önce rimelimi sürdüm de geldim. Her şey değişti hayatımda. Örneğin deniz kenarından taş topluyorum, boyuyorum ve satıyorum. Kendi kazandığım parayla evimin ihtiyaçlarını karşılayabiliyorum, faturaları ödeyebiliyorum. Ama bu kabuğu kırmadan önce evden çıkmıyordum, korkuyordum. Burası çok güzel sakin bir sahil kasabası ama tabii ki erkek hegemonyası vardı. Burada çalışmaya başladıktan 1 yıl sonra gittim muhtarlığa adaylığımı koydum ve 19 oyla kaybettim. Ama şimdi bakıyorum ki diğer yerel seçimlerde 3 tane kadın muhtar adayımız çıktı. Buradan kazandığım para ile kendime taksitle motor aldım. Köyde motor kullanan ilk kadınlardandım. Şimdi köyde 10-15 tane kadın motor kullanıyor. Bu kabuğu kırdığım için çok mutluyum. Bu kooperatif bana değil bütün arkadaşlarıma çok şey kattı. Kanser hastası olan bir arkadaşımız vardı, hastalığını yendi. Bir arkadaşım evine ilk defa bulaşık makinesi alabildi burada kazandığı para ile. Bir arkadaşım kızını okutuyor Antalya’da. Ve bu sene burada kazandığı para ile ona bir dizüstü bilgisayar alabildi. En büyük şansımız burada bir kadın siyasetçinin belediye başkanı olması ve bizlere el uzatması oldu. Umarız kadın siyasetçilerin sayıları daha çok artar. Burayı kendi evimiz, gelenleri de misafirlerimiz olarak görüyoruz. Tabii kendi hayatlarımızın değişmesiyle birlikte başka hayatlara da dokunabilmeyi öğrendik. Bir gün Çocuk Eğitim Evi’nden genç kızlar geldi. Onlarla bir gün geçirdik burada ve yaptıklarımızı anlattık. Ben hâlâ o gün tanıştığım genç arkadaşımızla görüşüyorum. Ve çok güzel bir hayatı var. Onlarla tecrübelerimizi de paylaştık. Ve bugün ben baktığımda, Sibel Hanımın bizlere dokunmasıyla bir başkasına dokunabildiğimi görüyorum. Mutluluğun paylaştıkça çoğaldığına inanıyorum ve bundan çok mutlu, huzurluyum. Üzücü bir deprem felaketi yaşadık. Kooperatifimiz aracılığıyla bir yardım kampanyası düzenlendi. Ve biz buradaki tüm arkadaşlarımızla gidip ihtiyaç ürünlerini alarak kooperatifimize teslim ettik. Ve yaptığımız yardımların, bölgedeki kadın kooperatifleri aracılığıyla doğru yere ulaştığını gördük. Bu duygu bile çok ama çok güzel. Umarım kooperatiflerin, kooperatiflerdeki kadınlarımızın sayısı daha çok artar. Çünkü biz ufak bir dokunuşla hayatlarımızın ne kadar değiştiğini görebildik. Çok mutluyuz. Ben bu vesile ile bir kez daha Sibel Hanıma çok teşekkür ederim. Allah razı olsun ondan…”

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site by Uzman Tescil webmaster